Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İzmir Vilayet Lideri Seda Kaya Ösen, basını özgür olmayan bir ülkede demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediğinden kelam edilemeyeceğini söyledi.
3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü hasebiyle bir açıklama yapan DEVA Partisi İzmir Vilayet Lideri Ösen, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılındaki “Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin tersine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır” ve 1929 yılındaki “Gazeteciler bizatihi gördüklerini, bildiklerini, düşündüklerini içtenlikle yazmalıdırlar” kelamlarına de atıfta bulunarak “Basın özgürlüğü, demokrasinin sigortasıdır, basını özgür olmayan bir ülkede demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediğinden kelam edilemez” dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün özel hayatı münasebet göstererek aksiyonlarda manzara alınmasını engelleyen 27 Nisan günü yayınladığı genelgenin birinci günden itibaren basın özgürlüğünü kısıtlayıcı biçimde uygulanmaya başlandığını vurgulayan Seda Kaya Ösen, şu açıklamayı yaptı:
“Devletin bütün hareket ve süreçleri kamunun kontrolüne tabidir. Aksi halde güçlü bir demokrasiden kelam edilemeyeceği açıktır. Emniyet Genel Müdürlüğü, kamuya açık alanlarda özel hayatı münasebet göstererek polisin müdahalesi sırasında manzara alınmasını yasaklamaya çalışarak bir hukuk garabetine imza atmıştır. Üstelik bu genelge daha birinci günden yazılı ve görsel medya mensuplarının kamuoyu ismine kontrol misyonlarını yapmalarını engelleyecek formda uygulanmaya başlanmış, 1 Mayıs günü yürüyüş ve basın açıklaması yapmak isteyenlere yönelik olarak polisin orantısız şiddetini görüntülemeye çalışan basın mensupları engellenmiştir. Yönetme erki şiddetten yana evrilmeye başlayan hükümetin artık basının imaj almasına bile tahammülü kalmamaya başlamıştır. Kaldı ki ‘polisin özel hayatı’ münasebeti, ilerleyen süreçte yurt içinde can güvenliğimizin teminatı emniyet güçlerinin her sürecine kamuoyunda kuşku ile yaklaşılmasına neden olunacağı da akıldan çıkarılmamalıdır. Yalnızca bu uygulama bile tek adam rejimi olarak uygulanmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine neden güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunduğumuzun haklı göstergesidir.”
DEVA Partisi İzmir Vilayet Lideri Ösen, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) yayınladığı yıllık Dünya Basın Özgürlüğü raporunda, salgın sırasında 180 ülkenin neredeyse dörtte üçünde gazeteciliğin büsbütün yahut kısmen engellendiği, Türkiye’nin listede Bangladeş, Rusya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti üzere ülkelerin akabinde 153. sırada yer aldığını da hatırlatırken, “Hepimiz biliyoruz ki, basın demokratik hayatımızın vazgeçilmez bir ögesi, haber alma ve yayma özgürlüğünün, en tesirli aracıdır. Toplum ve ülke faydasına kamuoyunun his ve niyetlerini objektif olarak yansıtmasına, insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Tarafsız ve objektif bir biçimde haber ve bilgi akışı sağlayarak toplumu aydınlatma ve hakikat bilgilendirme misyonu yapmaktadır. Değerli bir kamu hizmeti niteliğindeki bir misyonu yerine getirmektedir. Çok güçlü kurallarda kamuoyuna haber ve bilgi akışını sağlamak ismine büyük bir özveriyle, mahallî, yaygın, yazılı, görsel ve işitsel alanda vazifelerini sürdüren tüm basın mensuplarımızın, “Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nü kutluyorum” dedi.
1994 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir karar doğrultusunda, 3 Mayıs tarihi tüm çağdaş ülkelerde olduğu üzere, ülkemizde de “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
