İmmunoterapi de son devirde kanser tedavisinde öne çıkan uygulamaların başında geliyor. Liv Hospital Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yöntem Afşar, immunoterapi tedavisi ile ilgili kıymetli bilgileri paylaştı.
Kanser, günümüzde en sık görülen hastalıkların başında yer alıyor. Dünya’da her 5 bireyden biri ömrü boyunca kansere yakalanıyor, her 8 erkekten ve her 11 bayandan biri de kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Yüzyıllar boyunca kanser tedavisinde kemoterapi, radyoterapi ve akıllı ilaçlar üzere pek çok değişik prosedür uygulandı. İmmunoterapi de son periyotta kanser tedavisinde öne çıkan uygulamaların başında geliyor. Liv Hospital Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yordam Afşar, immunoterapi tedavisi ile ilgili değerli bilgileri paylaştı.
İmmunoterapi, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi çeşididir. 2011 yılından sonra, kanser tedavisinde çığır açan immün denetim noktası düzenleyicileri tedavide kullanılmaya başlandı. Hatta bu immün denetim noktalarının keşfi, 2018 Nobel Fizyoloji yahut Tıp Ödülü’ne layık görüldü.
Birçok kanser hastalığının tedavisinde kullanılıyor.
İmmunoterapiler, başta böbrek kanseri, bir cilt tümörü olan malign melanom olmak üzere günümüzde akciğer kanseri, baş-boyun tümörleri, Hepatosellüler kanser, Gastrointestinal kanserler, rahim ve rahim ağzı kanseri, Hodgkin Lenfoma, mesane (idrar torbası) ve Ürotelyal (idrar yolu) kanserler, üçlü negatif göğüs kanseri üzere hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Hatta tümör hangi dokudan çıkmış olursa olsun genetik olarak MSI-high olan tüm kanserlerde kullanılabiliyor. Nivolumab, Atezolizumab, Pembrolizumab üzere İmmunoterapi ilaçları ülkemizde artık pek çok kanserin tedavisinde Sıhhat Bakanlığı tarafından da ruhsatlandırılmış olup, hastalar ilaçlara rahatlıkla ulaşabiliyor.
Bazen önemli yan tesirlere neden olabiliyor
İmmünoterapilerin yan tesirleri kemoterapiye kıyasla daha hafiftir diyemeyiz. Bu ilaçlar, çoğunluğu hafif şiddetli olan lakin bazen önemli yan tesirlere de neden olabilirler. Birinci kullanımda alerji, anafilaksi üzere yan tesirler ender de olsa görülebiliyor. Biraz daha geç periyotta ise tüm organları etkileyebilen ve bilhassa deri, barsak, endokrin (hormonal sistem) ve akciğerlerde yan tesirlere neden olabiliyor. Uygulama aralığı ise 14 ya da 21 günde bir olarak ayarlanabiliyor.
İmmunoterapilerde başlangıçta hastanın görüntülemelerinde güya tümörü büyümüş olarak görülebilir. Buna yalancı ilerleme (psödoprogresyon) denilir. Halbuki ki bu, kişinin bağışıklık sisteminin tümör etrafında bir ağ örmesinden kaynaklanır ve gerçek karşılığı kıymetlendirmek için bir mühlet daha beklemek gerekir.
Hastalar için yeni bir hayat sunuyor
Kanser tedavisi her geçen gün biraz daha gelişiyor. Son 10 yılda ise en çok gelişme immunoterapilerde oldu. Metastatik yani 4. evre kanseri olan bir hastada immunoterapiler bazen tam kür yani güzelleşme talihi sağlayabilmesi hastalar için bir yeni ömür sunuyor. Bahar aylarında güneş ve su ile yeni açan çiçekler üzere, kanser tedavisinde immunoterapi ile hastalarımıza yeni bir hayat talihi sunabiliyoruz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
