Türkiye ve dünyanın birinci ve tek blockchain tabanlı hibrit borsası olarak konumlanan ve 31 Temmuz’da açılacak olan ByteDex Borsası, ulusalda da globalde de birebir vizyonla ilerliyor. ByteDex’i adım adım her ülkenin lokal borsası haline getirmek istediklerini aktaran ByteDex CEO’su İsmail Köseoğlu; “Bu formda hem globalde süratle artan bir tartıya sahip olacağız hem de her ülkede topluluklarımız vasıtasıyla mahallî bir borsa üzere var olabileceğiz” dedi.
Bu noktada değerli bir misyon üstlendiklerinin de altını çizen Köseoğlu, “ByteDex’in bir kripto borsası olmasından öte; çok ağır darbeler almış, tek bir proje dahi üretmeyen, dünyaya blockchain manasında söyleyecek kelamı olmayan bir ülke durumundan, dünyada süratle gelişen bu teknolojiye katkı sunan ve dünya çapında projeler ortaya koyabilen bir Türkiye ekosistemi oluşturma sorumluluğu var. Türkiye’nin her alanda, en ileri teknolojileri üreten bir ülke olmasını istek ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Finans piyasaları çok yakında süratli bir dönüşüm içerisine girecek. Bu değişimde baş rol oynayan en değerli platformlar ise hibrit kripto borsaları… Dünya’nın yeni çeşit borsalar olarak kabul ettiği hibrit borsaların dünyada birincilerinden olan Byte Decentralized Exchange (ByteDex), bu alanda farklı bir misyona sahip. Hibrit borsalar, genel olarak merkeziyetsiz borsaların direkt blockchain üzerinde süreç yapma ve akıllı kontratlar vasıtası ile süreç yürütme özelliklerini, merkezi borsaların kulanım kolaylığı ile birleştiriyor. Dünyada birçok merkezi borsanın tekraren hacklendiğine, kullanıcıların bilgi ve fonlarının çalındığına tanıklık edildi. Bu süreçte ortaya çıkan merkeziyetsiz borsalar; yasal bir muhatabın bulunamaması nedeniyle merkezi borsaların sunabildiği birçok kullanım kolaylığını da sağlayamıyor. Hibrit borsaların en değerli avantajı ise merkeziyetçi ve merkeziyetsiz borsaların işlevsel yanlarını birebir potada birleştirebilmesi…
“Merkeziyetsiz borsalarda Türk Lirası, Dolar, Euro üzere prestiji paraları kullanmak mümkün değilken, ByteDex merkeziyetsiz bir yapı olmasına karşın bu opsiyona sahip”
ByteDex CEO’su İsmail Köseoğlu, Ağustos 2020’de Estonya’da kurulan ByteDex’in kullanıcılara ne üzere avantajlar sunacağını şöyle özetledi: “ByteDex, merkeziyetsiz borsalar üzere kullanıcıların kripto cüzdanları ile direkt süreç yapmasına imkan tanırken birebir vakitte grafik ekranlar, buyruk defterleri üzere merkezi borsalarda bulunabilecek arayüzleri de barındırıyor. Merkeziyetsiz borsalarda Türk Lirası, Dolar, Euro üzere prestiji paraları kullanmak mümkün değilken, ByteDex merkeziyetsiz bir yapı olmasına karşın bu opsiyona sahip.”
ByteDex, borsa net gelirlerinin 50’sine kadar Token Staking (Kilitleme) ile BYTEDEX Token dağıtıyor..
ByteDex; farklı blockchain ağlarına bağlanabilen kendi merkeziyetsiz kripto para cüzdanı ByteW ile öne çıkıyor. ByteDex Brokers özelliği ile profesyonel kripto uzmanlarının müşterilerine, kripto para ticareti hizmeti de sunuluyor. ByteDex Borsası’nın kendi token’i olan BYTEDEX Token ile borsa net gelirlerinin 50’sine kadar kullanıcılara gelir elde etme imkanı sunulacak. ByteDex; Ethereum, Binance SmartChain ve Tron ağları üzerinde kullanıcıların birinci etapta 150’nin üzerinde, ilerleyen periyotlarda ise 300’e yakın kripto varlık ile süreç yapmasına imkan tanıyacak. Tüm bu kripto varlıklar kendi ortalarında inançlı formda takas edilebilirken, gelişmiş ödeme sistemleri ile prestiji paralar da alınıp satılabilecek.
“Felsefesi merkeziyetsiz olan bir yapının eseri olan kripto varlıkları merkezi yapılarda tutamazsınız. Merkeziyetsiz olması gereken bir yapının hukukî altyapısı; en az kısıtlama-maksimum özgürlük biçiminde olmalı”
Türkiye’de bir zihniyet ihtilaline gereksinim olduğunun altını çizen İsmail Köseoğlu; blockchain’in merkeziyetsiz bir yapıyı merkeze aldığını belirterek şu yorumda bulundu: “Felsefesi merkeziyetsiz olan bir yapının eseri olan kripto varlıkları, merkezi yapılarda tutamazsınız. Bu, her vakit bir doku uyumsuzluğunu da beraberinde getirecektir. Bu uyumsuzluk; bahsettiğimiz hacklenmeler, kullanıcıların bilgilerinin çalınması, kullanıcıların dolandırılması ya da varlıklarının çalınması üzere tahminen ileride daha ağır ve diğer formlarda karşımıza çıkacak. Bu noktada ‘merkeziyetsiz olması gereken bir yapının hukukî altyapısı nasıl olmalı?’ sorusu ortaya çıkıyor. Bu soruya verilecek net yanıt; asgarî kısıtlama-maksimum özgürlük biçiminde olmalı… Bu yapı kurgulanırken; kripto varlığın ne olduğu ve blockchain teknolojisinin hudut tanımadan anonim formda kullanılabildiği unutulmamalı… Merkezi yönetimler mevcut merkezi borsaları baz alarak tüzel düzenlemeler yapma eğiliminde. Bu durum bireylerin, anonim formda internet üzerinden merkeziyetsiz yapılara kaymasını sağlayacak. Vergilendirme ya da öteki mevzularda gerçekçi bir tavır belirlenmeli.”
Kripto varlığın pahası nasıl belirleniyor?
Bu noktada kripto varlığın ne olduğu ve bedelinin nasıl belirlendiği üzere soruların öne çıktığını belirten Köseoğlu, kelamlarına şöyle devam etti: “Kripto varlık dediğimiz şey kimliği saklı bilgisayar ya da dijital süreç gücüne sahip aygıtları birbirine bağlayan anonim bir yazılım sonucu ortaya çıkar. Kıymetini ise çok kolay formda özgür irade ve kontrat hürriyetine dayalı olarak insanların kendi ortasındaki uzlaşmasından alır. Hasebiyle bu bir mal ve hizmet değildir. Yalnızca insanların bir ortaya gelerek özgür iradeleri ile bir dijital program modülüne maddi kıymet atfetmeleridir. Bu nedenle vergilendirilmemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Kripto borsaları ise hizmet veren, altyapı kullanana; devletin onlara sunduğu imkanlar sayesinde işletmelerini yürüten yapılardır. Verdikleri hizmet karşılığında vergilendirilmeleri normaldir”
“Ülkemizde bir kripto borsasının yasal süreçlerinin nasıl olacağı hâlâ tartışılırken Estonya, bu süreci şekillendirerek; AB ülkelerinin tamamını kapsayacak belgelendirme ve lisanslamalar yapıyor”
Kuruluş merkezi olarak neden Estonya’nın tercih edildiği hakkında açıklamada bulunan İsmail Köseoğlu, “Estonya, tüzel altyapı manasında kripto dünyasına süratli formda adapte olan, yasal altyapısını ve mevzuatlarını bu işin tabiatına uygun biçimde geliştiren seçkin ülkelerden biri. Bu manada çeşitli kripto lisanları ile dalı düzenleyen ve genel yasal altyapıyı oluşturan bir pozisyona sahip. Bugün; kripto varlıkların vergilendirilip vergilendirilmeyeceği, ülkemizde hâlâ tartışma konusuyken; Estonya’da bu mevzu, mahkeme kararları ile karara bağlandı ve vergilendirilemeyeceği açıklandı. Birebir biçimde ülkemizde bir kripto borsasının yasal süreçlerinin nasıl olacağı hâlâ tartışılırken Estonya, bu süreci şekillendirerek, AB ülkelerinin tamamını kapsayacak belgelendirme ve lisanslamalar yapıyor. Ülkemiz bir an evvel bu kesimde geç kalmamak ismine dünyadaki örneklere bakarak özgürlükçü bir yol izlemeli hatta kripto dünyası için bir yuva fonksiyonu görmeli” dedi.
Ulusalda da globalde de inovatif bir yapılanmaya imza atılarak ilerleniyor
Globalde de varlığı hissedilebilecek bir yapı kurgulayarak her ülkede ByteDex topluluklarıyla ilerlemek istediklerine dikkat çeken Köseoğlu, “ByteDex’i adım adım her ülkenin mahallî borsası haline getirmek istiyoruz. Bu halde hem globalde süratle artan bir yüke sahip olacağız hem de her ülkede topluluklarımız vasıtasıyla lokal bir borsa üzere var olabileceğiz. ByteDex’in bir kripto borsası olmasından öte; çok ağır darbeler almış, tek bir proje dahi üretmeyen, dünyaya blockchain manasında söyleyecek kelamı olmayan bir ülke durumundan, dünyada süratle gelişen bu teknolojiye katkı sunan ve dünya çapında projeler ortaya koyabilen bir Türkiye ekosistemi oluşturma sorumluluğu var. Türkiye’nin her alanda, en ileri teknolojileri üreten bir ülke olmasını istek ediyoruz. ByteDex’in yazılım altyapısı, arayüzleri ve blockchain sistemleri yurt dışında geliştiriliyor yalnızca yazılım manasında 20’ye yakın bir grup çalışıyor. Topluluğumuz içerisinde istekli olarak projemize takviye veren 20’nin üzerinde üyemiz var. Şu anda projemiz kapsamında 60’ı aşkın kişi yer alıyor” açıklamasında bulundu.
“ByteDex Borsası 31 Temmuz’da açılacak. Ocak 2022’ye kadar çeşitli borsacılık faaliyetlerini devreye almış olacağız”
Şu anda ICO sürecinde olduklarının altını çizen, ByteDex Borsası’nın ise 31 Temmuz’da açılacağınıbelirtenİsmail Köseoğlu; 2021 projeksiyonları hakkında şu bilgileri verdi: “ByteDex Borsası’nın kendi ana süreç ünitesi olan ByteDex Token üzerinden borsamıza potansiyel kullanıcı kazandırmak için çalışıyoruz. Bu manada en az 50 bin kullanıcı ile borsamızı açmak istiyoruz. ByteDex Token 2 etaptan oluşuyor. Bunlardan birincisi şu anda promosyon ve marketing manasında ön satışlar ve ICO devrinde kullanılan, tıpkı vakitte ödül dağıtımlarında da kullanılan Tron bazlı TRC-10 formatında olan ‘ByteDex Token’lar. Bu tokenlar, bu periyot için 1 milyar adet üretildi. Kullanılmayan tokenlar ise yakım sürecine tabi tutuluyor. Borsamızın ana süreç ünitesi olması nedeniyle, borsanın birçok sürecinde kullanılacak bir token olarak her bir borsa kullanıcımızın cüzdanında, kullanılacak bir token olarak yer alacak. Lakin borsadaki süreçlerden evvel mevcut kullanılan tokenlar ile borsamızda üretilen yeni tokenlar teğe bir takas edilecek ve yeni tokenlar artık borsamızda kullanılabilir hale gelecek. Şu anda 1 milyarlık arz, son yakımlarla birlikte 740 milyon düzeylerine düşmüş durumda… Bu faaliyet öncesi yakma süreçleri de Tokenomics dediğimiz Token iktisadının bir kesimi ve hoş formda devam ediyor. ‘Borsa Token’ımızın, Ocak 2022’ye kadar kendi borsamız haricinde 3 başka borsada daha listeleneceğini öngörüyoruz. Bu; ByteDex Tokenlar için dünyada genel bir çöküş olmadığı sürece epey kıymetli bir kullanım alanı olacak. ByteDex Borsası 31 Temmuz’da açılacak. Ocak 2022’ye kadar çeşitli borsacılık faaliyetlerini devreye almış olacağız. Ocak 2022’de kendi blockchain ağımıza geçiyoruz. Bununla birlikte geleceğe dönük olarak birçok projeyi blockchain üzerinde oluşturuyor olacağız.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
