DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Kahramanmaraş Vilayet Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve iktisat vardı. Babacan şu tabirleri kullandı:
‘Seçimle gelen seçimle masraf, herkes zihnine kazısın’
“Darbelerin kan, zulüm ve gözyaşı manasına geldiğini çok düzgün biliriz. Bu millet darbelerin acısını on yıllardır sokakta, okulda, cezaevlerinde, azap odalarında gördü. Bu acıyı çok düzgün biliriz. Seçimle gelen seçimle sarfiyat. Bunu herkesin zihnine kazıması lazım. Şartlar ne olursa olsun, sivil siyasete gözümüz üzere bakacağız.”
’15 Temmuz Demokrasi Direnişi haklı, legal ve sivil olduğu için başardı’
“Tam da ‘21. yüzyılın Türkiye’sinde darbeler periyodu artık kapanmıştır’ denilirken, bu sinsi örgüt, FETÖ, demokrasimizi katletmeye çalıştı. 251 şehidimiz, demokrasiyi savunmak için hayatını kaybetti. O gece, kimsenin ne dediğine bakmadan sokağa çıkan binlerce insan sayesinde darbeciler emellerine ulaşamadılar. Darbeciler, milletimizin vücuduyla ördüğü o kutlu duvarı aşamadılar. Gücünü tankların paletinden alanlar, gücünü haktan ve meşruiyetten alanları asla geçemezler. 15 Temmuz Demokrasi Direnişi niye başarılı oldu? Zira haklıydı, yasaldı ve sivil bir direnişti.”
‘Sözümüz, darbeci zihniyeti devletin bünyesinden söküp atmaktır’
“Demokrasi, milletimizin sesini hâkim kılmaktır. Bu nedenle, hepimizin üzerimize düşen en değerli vazife; demokrasimize karşı yönelen her türlü kalkışmanın karşısında dimdik durmaktır. Anayasal sistemi korumak, milletin iradesini her şeyden ve herkesten üstün tutmaktır. Bizim halkımıza kelamımız hiçbir vesayet odağına, siyasetin üstünde bir güç atfetmemektir. Darbeci her türlü zihniyeti devletin bünyesinden söküp atmaktır.”
’15 Temmuz, unutulacak bir tarih değildir’
“15 Temmuz yalnızca senede bir gün anılacak ve unutulacak bir tarih değildir. Bize düşen; demokrasimize sahip çıkan vatandaşlarımızın emanetine sahip çıkmaktır. O emanet, Türkiye’nin bir daha sabah erken kalkanın, gece geç yatanın darbe yapacağı bir ülke olmasına müsaade vermemektir. Tankların gölgesinde, namluların ucunda darbe planları yapanların, bütün heveslerini kursaklarında bırakmaktır. Halkın oylarıyla seçilmişleri silahla, baskıyla sindirmeye çalışanlara göz açtırmamaktır. Devlet kurumlarına yapılan işçi atamalarında yalnızca ve yalnızca liyakati temel almaktır.”
‘Erdoğan 84 milyonu tek imzaya mahkûm ettiği bir periyot başlattı’
“15 Temmuz Demokrasi Direnişi; güçlü, demokratik bir hukuk devleti için gerçek bir fırsat olabilirdi. Sayın Erdoğan bunu tam aksisi istikamette kullandı. 84 milyonu tek imzaya mahkûm ettiği bir periyot başlattı. Her türlü krizin vazgeçilmezi olan, krizlerin ortağı Devlet Bahçeli de bu yolda onu yalnız bırakmadı. 251 şehidimizin, binlerce insanımızın direnişi; bu ülke ve millet için değil, ucube bir sistem için kullanıldı.”
‘Direnişe gölge düşürmek isteyenlere sivil siyasetimizin gücüyle ders verelim’
AK Partili seçmene davette bulunan Babacan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’un akabinde OHAL devrinde yaşanan haksızlıkların, içinizi sızlattığını biliyorum. KHK denen ucube bir metotla, binlerce insanımızın sorgusuz sualsiz işten atılmasından rahatsız olduğunuzu biliyorum. Bu adaletsizlikler ve kirli alakalar sineye çekilecek üzere değil. Devleti yönetenlerin, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde, 28 Şubat darbecilerine sarılması nitekim ibretlik. Yanlarına Bahçeli’yi almaları, rotayı Perinçek’e emanet etmeleri ibretlik. Gelin, 15 Temmuz Demokrasi Direnişi’ne gölge düşürmek isteyenlere, sivil siyasetimizin gücüyle derslerini verelim.”
‘95 yılda biriken borç kadar son 2 yılda borç birikti’
‘’Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı iktisadın berbat olmasının nedenlerini Seyahat olayları, Çukur hareketleri ve 15 Temmuz olayları olarak gösterdi. Bakın ne ile ne karıştırılıyor. İktisadın problemlerini 2013’te yaşanan olaylara bağlamaya çalışıyor. Bu ülkenin hazine borcu 2 yılda 2’ye katladı. 2018 yılında akraba bakan ile el ele verdiler 970 milyar TL’lik hazine borcu 2 trilyon TL oldu. 95 yılda biriken borç kadar 2 yılda borç birikti. Sayın Erdoğan’a soruyorum Seyahat olaylarına sebep olanlar mı bu borcu yaptılar? Tıpkı devirde Merkez Bankası’nın 130 milyar dolarlık döviz rezervini de cayır cayır satarak tükettiler. Sayın Erdoğan’a 2. sorumu soruyorum Çukur hareketlerini yapanlar mı döviz rezervlerini sattılar? 4 tane Merkez Bankası Lideri değiştirdi. Sebep olarak laf dinlemiyordu dedi. Laf dinleyenini bulduysan neden faizi indir demiyorsun? Neden hala faiz 19? Artık Sayın Erdoğan’a 3. sorumu soruyorum. 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanlar mı faiz oranını 19’da tutuyor. Kimse bu milleti aldatmaya çalışmasın. Türkiye’nin içine düştüğü krizin asıl sebebi makus idaredir.’’
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
