Gayrimenkul pazarının en büyük sorunu eksik bilgi ve dolandırıcılık oluyor. Sayıları her geçen gün artan bu hadiselere karşı daldan de reaksiyonlar geliyor. Bilhassa yabancıların satışlarında bu cins süreçlerin sayısında artış olduğunu lisana getiren Inhose Küresel İdare Heyeti Lideri Fatih Ergüven, “Bizim en büyük reklamcımız, müşterilerimiz. Olumsuz durumlar imajımızı da etkiliyor. Lisansı, evrakı olmayan firmalarla çalışmayın. Ekonomik olsun diye düşünen müşteriler şunu bilmeli, en ucuzu düşünen iki sefer ödeyebiliyor.” dedi.
Pandemi ile birlikte gayrimenkul fırsatçılarının sayısı arttı. Kurdukları bir masa bir sandalye şirketlerle gayrimenkul satışı yapan firmaların sayısındaki artış, Türkiye’nin de yurtdışındaki prestijini etkilemeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Emlak’a ilişkin araziyi bir işadamına satmaya çalışmasıyla gündem olan bu hususta ikaz yeniden kesimin önde gelen firmalarından geldi. Inhouse Küresel İdare Şurası Lideri Fatih Ergüven, “Projeler itimat duygusu temelli olmalı. Zira bizler bir beşere bir daire satıp çekilmiyoruz. Birçok müşterimiz, bizimle ticaret yapmış insanların fikirleriyle görüşmeye geliyor” dedi. Geçtiğimiz yıl Körfez ülkelerinin Türkiye Büyükelçilikleri ve Konsoloslukları tarafından bu bahiste uyarılmalarının benzeri noktalar olduğunu dikkat çeken Ergüven, gayrimenkul kesimindeki yasal boşluklar sebebiyle ortaya çıkan haksızlıklar, inşaat firmalarının kendi çıkarları doğrultusunda müşteriyi eksik bilgilendirmesi yahut yanlış yönlendirmesi konusunda alıcıları uyardı. Ergüven, “Bu haksızlıklara uğramamak için yapılması gereken en yanlışsız adımın sağlam, geçmişi olan bir gayrimenkul firmasına gidilmesi yahut gayrimenkul danışmanlığı firmasına danışılması” diye konuştu.
“AYNI KONUTU FARKLI ŞAHISLARA SATIYORLAR”
Bu problemlerin en başında ise kontratlarda brüt metrekarenin yanlış söylenmesi, yapılan yinelenmiş satışlar üzere durumlar geliyor. Müşterinin bu hususta bilgi sahibi olmadığı için satış esnasında ya da sonrasında karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Ergüven, şu bilgileri verdi: ‘Brüt metrekarede söylenenle tapuda yazan ortasında çok fark çıkabiliyor. Türkiye’deki tapularda artık daire metrekaresi yazmıyor. Arsa hissesi olarak yazıyor. O yüzden metrekareyi karşılaştırma talihi olmuyor. Bu en çok olan karşımıza çıkan problemlerden biri. Fiyat, brüt metrekare üzerinden kıymetlendirilir. Mesela kimileri otoparkı da koyar, asansör boşluğunu da koyar. Daireyi 200 metrekare diye satar ancak bir gidersiniz dairenin içi 80 metrekare. Bu farkların 15-20’yi geçmemesi gerekiyor. Kanundaki kimi boşlukları kullanmalarından kaynaklanıyor bazen de direkt yasa dışı olarak yapıyorlar. Bunun dışında mesela yinelenmiş satışlar. Siz satış kontratı imzalıyorsunuz. Olağanda bunun noterden yapılması lazım. Noterden yapıldığında tapuya şerh edilir sizin isminize. O yüzden de ikinci defa o daire satılmaz. Ancak noterde yapılmadığı için satıcı tıpkı daireyi ikinci şahsa de satıyor. Uçak firmalarının birebir koltuğu 3 bireye satması üzere. Mesela size daireyi sattı, satış mukavelesi yaptı. Sonrasında onu bir de bankaya ipotek etti. Tıpkı daireden iki kere para almış oldu.”
“LİSANSLI ŞİRKETLERLE ÇALIŞIN”
Bu ve gibisi meselelerle karşılaşılmaması ismine emniyetli bir gayrimenkul aracı firmasına danışılmasının en inançlı tahlil olduğunu belirten Ergüven, ‘’Mutlaka yetkili, lisanslı bir aracı firmaya danışmalısınız. Ben müşterilerime şunu tavsiye ediyorum burada: Bir firmayla çalışacaksanız bu firma kaç yıldır bu işi yapıyor, kaç daire teslim etmiş, bu üzere etkenlere bakılması gerekir. Biz inşaat firmalarının 10 yıldır 3 aşağı 5 üst hangisinin ne kadar müddette bitirebileceğini, hangisinin daha güçlü olduğunu, hangisinin bu mevzularda daha hassas olduğunu çok uygun biliyoruz. Bence müşterinin asıl dikkat etmesi gereken bahisler bu. Yani işin uzmanı olan şahıslarla çalışmaları lazım. İnşaat firmasından direkt almak da bence yanlışsız değil. Zira satış sonrasında bir sorun yaşandığında gayrimenkul firmaları çoğunlukla ilgilenmez bu mevzularla. Hem hakikat seçeneği en yeterli fiyata bulabilmek için, hem de satış sonrası hizmet alabilmek için lisanslı, başarılı bir geçmişe sahip bir aracı kurumla çalışmaları çok daha yanlışsız olur. Birtakım müşterilerimiz maalesef direkt inşaat firmalarından alınca bir avantaj sahibi olacağını düşünüyor. Ancak bir danışman firma kullanılırsa çok daha âlâ. Daha ucuz yahut ekonomik olsun diye danışmana gitmiyorlar. Sonra pişman oluyorlar. Halbuki büyüklerimizin dediği üzere; ucuzu düşünen, iki sefer ödüyor” dedi
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
