ULUSLARARASI TERTİPLERİN YAYINLADIĞI LİSTELERE BAKILMALI
Vegan ve hayvanlar üzerinde yapılan testlere ait açıklamalarda bulunan Laber Organik Genel Müdürü Levent Kahrıman, “Vegan olan bir kozmetik eser, rastgele bir hayvansal yahut hayvansal türevli girdi içermez. Bal, balmumu, lanolin, kolajen, albümin, karmin, jelatin üzere içerikler varsa ilgili eserin vegan olduğunu tez etmek ise hakikat olmayacaktır. Bu nedenle, günümüzde bilhassa kolajen ve jelatinin bitkisel kökenli alternatifleri üretilmeye başlandı. Artık, eser içeriklerinde de bu alternatif eserleri daha sık göreceğiz” dedi.
Kahrıman, “Kozmetik eserlerinde yeni, denenmemiş bileşenleri geliştirmek ve güvenliğini pahalandırmak için hayvanlar üzerinde yapılan testler yerine, inançlı kullanım geçmişine sahip ve rastgele bir ek test gerektirmeyen binlerce mevcut bileşen kullanılarak yenilikçi eserler yaratılabilir. Üstelik, In vitro ve öteki hayvan dışı testlerin kullanılması, sofistike bilgisayar modelleri üzere çağdaş test teknikleri, hayvan testlerine oranla daha süratli, daha ucuz ve daha tesirli sonuçlar veriyor. Gerçek şu ki, bizler tahlilin hayati bir kesimiyiz. Değiştirilmesi gereken yasalar ve hayvan testi yasaklarını desteklemek için bizler de çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.
“Birçoğumuz, “vegan” ibaresini gördüğümüzde o eserin hayvanlar üzerinde test edilmediğini düşünürüz. Lakin vegan eserlerin hayvanlar üzerinde test edilmesi kelam konusu olabilir. O yüzden Tüketiciler; PETA, Cruelty Free International üzere tertiplerin tertipli olarak yayınladığı listeleri takip edebilirler. Biz de, bu noktada firma olarak etrafa ve canlılığa saygılı, sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Eserlerimiz, tüketicilerin inançla kullanacağı, organik sertifikalı, vegan, hayvanlar üzerinde test edilmemiş eserlerden oluşuyor. PETA akredititasyonu olan bu eserlerimiz, hem yurt içi hem de yurt dışında epeyce ilgi görüyor” biçiminde konuştu.
HER ORGANİK ORGANİK DEĞİL
Tüketicilerin, organik ibaresi olan eserleri satın alırken sertifikasına bakması gerektiğine dikkat çeken Kahrıman, “İnsanlar, doğal ve organik eserleri birbirine karıştırabiliyor. Bu noktada, organik kozmetik inançlı kozmetik olarak karşımıza çıkıyor. Bir esere organik diye yazabilmek için, organik tarımla üretilmiş olması ve sertifikalandırılması gerekiyor. Bunun yanı sıra, doğal eserler yüzde 0,1 oranında bitkisel içerik bulundurarak doğal olabiliyorken, organik kozmetikte sertifika alınabilmesi için sertifikalı organik tarımla elde edilmiş olması ve yüzde 20 oranında bitkisel içeriğe sahip olması gerekiyor” diye konuştu.
Kahrıman, “Son yıllarda, organik kozmetik dünyada ve ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Beşerler, artık diğerlerini düşünme eğilimi ile gezegene, tabiata, insanlığa, hayvanlara ve bitkilere ziyanı olmayan eserleri kullanma eğilimi gösteriyor. Bu eğilimler, daha çok Y ve Z nesillerinde karşımıza çıkıyor. Biz de, bu noktada sürdürülebilirliğe ehemmiyet veren, tarımı ve çiftçiyi destekleyen, kendi gücünü kendi üreten ve yenilikçi eserler sunan bir marka olarak yatırımlarımızı ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarımızı ağırlaştırıyoruz. Ülkemizin, bu pazarda hakim güçlerden biri olmasına yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz” dedi.
40 ÜLKEDE HAYVANLAR ÜZERİNDE TEST YAPMAK YASAK
Kozmetikler için hayvan testlerinin resmi olarak 40 ülkede yasaklandığına dikkat çeken Kahrıman, “Çin, tüm kozmetik eserlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesini zarurî kılıyor. Lakin kozmetik mevzuatı, bu gerekliliklerden kimilerini ortadan kaldırmak için değiştirdi. Çin, 2014 yılında ülke içinde “sıradan” kozmetikler (şampuan yahut rimel gibi) üreten şirketlerin eserleri için hayvan testlerinden kaçınmalarına müsaade verirken, ithal eserler için hala hayvanlar üzerinde test yapılmasını mecburî kılıyor. 2021’de ise, birtakım şirketlerin hayvanlar üzerinde test yapılmasına gerek kalmadan olağan kozmetik eserlerini ülkeye ithal etmesini mümkün kılacak formda düzenlemelerini de tekrar değiştirdi” biçiminde konuştu.
“Avrupa Birliği’nde, hayvanlar üzerinde test yapma ve bu yolla elde edilen kozmetik eserleri satma yasağı 2013 yılında yürürlüğe girdi. Hindistan, İsrail, Norveç, İzlanda ve İsviçre de buna benzeri yasalar çıkardı. Kaliforniya, Illinois ve Nevada’nın yanı sıra Avustralya, Kolombiya, Guatemala, Yeni Zelanda, Güney Kore, Tayvan, Türkiye ve Brezilya’daki birtakım eyaletler de kozmetik hayvan testlerini yasaklayan yahut sınırlayan yasalar çıkardı. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri ve yurt dışında hayvan testleri yapan kozmetik firmaları, uygulamalarını değiştirmedikçe eserlerini bu ülkelerde satamıyor”.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
