Üniversite tercihlerinin bir gencin hayatındaki en değerli kararlardan biri olduğunu tabir eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tercih sürecinde öğrencinin AR-GE odaklı olması gerektiğini söyledi. ‘Hayat AR-GE’dir diyen Tarhan, tercihte bulanacak adayların üniversitelerin AR-GE çalışmalarını araştırması gerektiğini kaydetti. İnsanın en büyük projesinin kendisi olduğunu vurgulayan Tarhan, “Projesi olmayan insan, kullanılan bir insan tipidir. Maksat belirleyip yola devam etmelidir.” dedi. Tarhan, âlâ bir futbol nasıl âlâ futbolcularla oynanıyorsa âlâ bir eğitimin de tekrar uygun öğretim üyeleriyle olabileceğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tercih periyodu içerisinde bulunan ve hayatlarının en kıymetli kararını vermeye hazırlanan üniversite adaylarına kıymetli tavsiyelerde bulundu.
“Bir üniversitenin kıssası olmalı”
İnsanın kendini geliştirmesi süreçlerinde ezber bozarak kendi öyküsünü oluşturması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocukluk devrinde kişi, annesiyle babasıyla ve içerisinde bulunduğu toplumla kıssa yaşarsa bu çocuğun bilinçaltına yerleşiyor. Ve çocuğun kişiliği oluşuyor. Tüm bunlara da bilimsel karşılıkta senaryolar diyoruz. Çocukluk çağında öğrendiğimiz hayat senaryoları var. Bunlar öyküler, anlatılar ve arkadaşlık bağlantılarıdır. Bunlar toplumsal networkle oluşan çeşitli paha standartlıdır. Bunlar öykülerle bizim hayatımıza girer. Kıssalar daha sonra bize, bir kimse evlendiği vakit çocukluğundaki hayat senaryolarını almıştır lakin evlendiği vakit aktörler değişmiştir. O vakit o kişi hayat senaryolarını ve kıssalarını yine yazmalıdır. Yazmazsa kişilik savaşları başlar. Hâlbuki insan yeni durumlara ve yeniçağa ahenk sağlaması lazım. Bir üniversitenin de her manada kıssası olmalı.” biçiminde konuştu.
“İyi bir eğitim, yeterli öğretim üyeleriyle olur”
Gençlerin üniversite seçimlerinde dikkat etmesi gereken noktalara da işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Öğrencilerin üniversite seçerken ne istediğini bilmesi gerekiyor. Zira artık üniversite yüksek lise değil. Üniversitelerin liselerden farkı vardır. Üniversitelerin; eğitim ve meslek kazandırmak, AR-GE yani bilim üretmek, toplumu bilgilendirmek ve bilgiyi esere dönüştürüp ticareliştirmek üzere gayeleri vardır. Daima söylüyorum. Bir üniversitenin AR-GE alanı nasıl, gençler ona bakmalı. AR-GE’ye ne kadar kıymet veriyor, AR-GE odakları nelerdir, neler yapıyor, laboratuvar durumunu incelesinler. Hocaların bu mevzudaki çalışmalarına baksınlar, yetkinliklerini gözlemlesinler. Zira yeterli futbol, yeterli futbolcularla oynanır. Onun için âlâ eğitim, uygun öğretim üyeleriyle olur. Öğrencilerin kapısını aralayıp hazinenin anahtarı olmak, hazineyi tekrar keşfetmek demektir. Uygun akademisyenle bilginin anahtarı verilmiş oluyor.” dedi.
“Hayat AR-GE’dir”
“21. yüzyıl marifeti deneyimleyerek öğrenilmelidir” sözlerini kullanan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanın en büyük projesi kendisidir. Projesi olmayan bir insan kullanılan bir insan tipidir. Maksat belirleyip yola devam etmelidir. AR-GE’ye paha veren, inceleyen şahıslar düzeyli bir üniversite ortamı oluşturur. 21. yüzyıl marifeti deneyimleyerek öğrenmektir. Üniversiteye giren bireylerin öğrenerek çıkmasını sağlayan üniversiteler olmalıdır. Tercih sırasında öğrencinin AR-GE odaklı olması gerekir. Hayat AR-GE’dir ve tercihtir. Adaylara teklifim proje kültürlerine kıymet vermeleridir. Gençler hoyratça tercih yapmamalıdır. Şuurlu bireylerden kesinlikle yardım almaları lazım. Hayatta daima pürüzler vardır. Tüm iş gençlerin umutsuz olmasından kaynaklıdır. Umutsuz olmasınlar. Bir ayağı gerçeklerde, öteki ayağı hayallerinde olsun.”
“Bireysel akıl, ferdi deha yoktur; ortak akıl vardır”
Bilgiye ulaşmanın günümüzde kolaylaştığına vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Bilgiye ulaşmak kolay lakin gerçek bilgiye ulaşmak için ustalık lazım, bilgelik lazım. Üniversitenin ortak irtibat alanı oluşturması gerekir. Ortak bağlantı alanında öğrenci hocayla görüşecek, hoca şayet odasına kapanıp öğrenciyle görüşmüyorsa o üniversiteden uzak dursunlar. Orada zeki ve tembel beşerler doludur. Fakat; zeki ve çalışkan insanların olduğu üniversitede gelecek vardır. Bu vakitte zati ortak bir bilgi var, ortak akıl var. Ferdi akıl, kişisel deha yok. Bizim bu vakti en yeterli tahlil eden bakışlardan birisi de bu vaktin grup çalışması vakti, birey dâhil de olsa bu vakte yetişemez. Kendi kıymetlerimizi koruyarak çağdaşlaşmamız lazım. Tıpkı vakitte kozmik bedellerdir. Batı dünyası bunları sonradan keşfediyor. Belirli bir muvaffakiyet toplam muvaffakiyettir ve hayatın sonunda aşikâr olur.” dedi.
“Dijital öğretim oluyor lakin dijital eğitim olmuyor”
Dijital eğitim ve öğretim hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Bizim öğrendiğimiz nokta şu, dijital öğretim oluyor ancak dijital eğitim olmuyor. Bilhassa sıhhat alanları, mühendislik üzere birçok alanda uygulamalar kıymetlidir. Her mesleğin bir usta – çırak istikameti var, sanat tarafı var. O sanat tarafını bireyler hocaların deneyim paylaşımlarıyla öğrenebiliyorlar. Soru soruyorsun, birlikte paylaşımda bulunuyorsun. Sohbet oluyor. Yoksa öğrenme literatür paylaşımlı olsa, Google’a sorularak öğrenilebilir. Deneyim paylaşımı kıssalarla, anlatılarla olmalıdır. Bu da usta-çırak ilgisiyle, hoca-öğrenci alakasıyla alakalıdır. Birçok eğitim kurumu bu özelliğini çok kullanmıyor. Çok pahalı hocalar var ancak ulaşılamıyor. Onun için öğrencilerimiz üniversiteye girerken hocalarına kolay ulaşılabilip, ulaşılamadığını da denetim etsinler. Zira hocalara ulaşabilmek çok kıymetli bir kriter.” halinde konuştu.
“Kaliteli bir iş için kesinlikle misyon ve vizyon olması gerekir”
Akla kapı açanın vizyon olduğuna işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vizyon kapıları açıyor, misyon hareket planı oluşturup o yoldan gidiyor. Biz Üsküdar Üniversitesini kurarken genetik bilimleri, hudut bilimleri ve sıhhat bilimleri birlikte olmalı demiştik. Üniversite olarak AR-GE odağımızı belirledik. Biz ‘Her şeyde derinleşiriz’ demedik. Bilgisayar mühendisliğini kurduk, bilgisayar mühendisleri bir periyot iş bulamıyordu, yazılımı hazırladık, bunları kurduktan sonra moleküler biyoloji, biyomühendislik bunlarla başladık. AR-GE odağımız oldu ve onun üzerine büyümeye çalıştık. Gerektiğinde ilişkiler oluşturduk. Disiplinler bir alan aslında, tıp bilimlerini mühendislik bilimlerini ve tabiat bilimlerinin sentezini yaptık.Kaliteli bir iş için kesinlikle misyon ve vizyonunuzun olması gerekiyor.” tabirlerini kullandı.
“Brain Park Teknoloji Transfer Ofisi, yenilikçi giriş ve projeleri destekliyor”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Brain Park Teknoloji Transfer Ofisi’nde de bilhassa beyin alanında kıymetli çalışmalar yürüttüklerini, yenilikçi teşebbüs ve projeleri desteklediklerini kaydetti. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AR-GE ve Yenilik Siyasetleri Direktörlüğü’nün (AR-GE YEP) de girişimcilik konusunda mentörlük eğitim ve uygulama konusunda girişimcileri desteklediğini de söyledi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
