‘Demokrasi lakin hukukun üstünlüğüyle istikrar sağlar’
“Bu iktidar iş başında olduğu sürece problemlere tahlil üretemeyecekler. Şu andaki idare zihniyeti ne biliyor musunuz? Ben 50+1’i aldım, Anayasa da aslında 50+1. Ben milletin kendisiyim, ben Anayasayım hissi oluşuyor. İktidar gücünün hukukla kendisini bağlı hissetmesi lazım. Şayet hukuk yoksa demokrasi bir ülkeyi kaosa götürür. Demokrasi lakin hukukun üstünlüğü unsuruyla bir arada ülkeye istikrar sağlar. Hukukun üstünlüğünün olmadığı bir ülkede ülke demokrasi eliyle kaosa götürülebilir. Her geçen yıl işler bir evvelkine nazaran daha berbata gidiyor. İktidar değişikliği olana kadar da bu bu türlü olacak.”
‘Hangi parlamenter sistemi kiminle konuşacaksın?’
“Toplumsal takviye parlamenter sistemden yana dönüyor. İktidar bir gün ‘gelin parlamenter sistem konuşalım’ diyebilir. Mümkün değil, hangi parlamenter sistemi kiminle konuşacaksın? Yeniden mış üzere yapmış olacak. Sistemi doğal ki değiştirelim ancak bu yetmez. Ülkeyi yöneten zihniyetin de değişmesi lazım. İktidar mühleti çok uzayınca, tadında bırakılmayınca ülkeye artık yarar getirmiyor. Güç zehirlenmesi problemleri büyütüyor.’
‘Varlık Fonu’nun iç borcu 65 milyar TL, dış borç karşılığı 12 milyar TL’
“Zamanında Varlık Fonu’nu ben imzalamadığım için kuramadılar. Beş yıl baskı yaptılar. Varlık Fonu’nun niçin kamu ihale maddesinden büsbütün muaf olduğunu, niçin hiçbir kontrole tabi olmadığını biliyorum. Ne oldu? 65 milyar TL iç borç, 12 milyar TL karşılığı dış borç… Biliyordum o denli olacağını, onun için müsaade vermedim.”
‘Yedek akçeler mahallî seçimlerden iki ay evvel sıfırlandı’
“Merkez Bankası’nın yedek akçe hesabı kara günler içindir. 2018 sonuna kadar biriktirilen yedek akçeler, 2019 mahallî seçimlerinden iki ay evvel sıfırlandı. İçim cız etti. Sayı 40 milyar TL. Dayanamadılar, 2019 yılında biriken yedek akçeyi de 2020 Ocak’ta sıfırladılar. Mart’ta pandemi vurduğunda Merkez Bankası’nın döviz durumu sıfır düzeyine inmiş, yedek akçeleri de sıfırlanmıştı. Pandeminin başından beri esnafa verilen takviyenin tamamı 5 milyar TL.”
“Cumhurbaşkanı, işsizliğin ve pandemide ölümlerin tepe yaptığı bir periyotta ‘Gayet âlâ gidiyoruz’ diye açıklama yapabiliyor. Neyi güzel yönetiyorlar, ben anlamıyorum.”
‘Mali kuralı kimi harcamacı bakanlar ve Erdoğan durdurdu’
“Almanya anayasasına mali kural koydu. Bunun için pandemi periyodunda vatandaşına en yüksek ölçüde bütçe dayanağı veren ülke oldu. Avro bölgesi koyduğu mali kuralı bizden esinlendi. Biz çöküş yaşanmasın, ekonomik muvaffakiyet grafiği daima olsun diye mali kural istedik. Kendi mali kuralımız muhalefetin takviyesiyle Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Kimi harcamacı bakanlar ve o günkü Başbakan Erdoğan bunu durdurdu. ‘Niye bu kuralı getirip kendimizi bağlayalım?’ dediler. Zira yöneten zihniyet kendisini hukukla, kuralla bağlamak istemiyor. Mali kuralı koysaydık Türkiye pandemi devrinde rahatlıkla para basardı. Zira herkes bilirdi ki pandemi bitince kural çalışır, Türkiye’nin bütçe açıkları toparlanır ve kaynak ıstırabı olmaz.”
‘Konuları içeriden bilenler menfaat sağlamasın diye şeffaflık önemlidir’
“Türkiye’de dalgalı kur rejimi var. Dövizi düzenlemekten kasıt nedir? Dövizi belirli bir düzeyde tutmak istiyorsan kur rejimini değiştirdiğini açıkla. Piyasalarda asimetrik bilgi çok kıymetlidir. Bir mevzuyu evvelce bilenler ve bilmeyenler vardır. İçeriden bilenlerin daima avantajı olur. Bundan menfaat, para kazanırlar. Şeffaflık bu nedenle çok değerlidir. Herkes bilgiye anında ve simetrik bir formda sahip olduğunda adalet, fırsat eşitliği olur.”
‘Merkez Bankası Lideri köşe yazarken ‘faiz inmeli’ diyordu, artık kimi günler yükseltiyor’
“Rezervler aşağı indikçe Merkez Bankası’nın döviz krizini yönetecek gücü de kalmıyor. Tek seçeneği faizi şiddetçi bir biçimde artırmak. Yüzde 19 siyaset faizi uyguluyor. Merkez Bankası’nın yeni lideri da faizi indirmedi. Halbuki yandaş gazetelerde ‘Faiz yüksek, inmeli’ diye köşe yazısı yazıyordu. Artık ise birtakım günler likiditeyi sıkıştırarak faizin yüzde 19’un da üzerinde oluşmasını sağlıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
