24 TV’nin her kısmı merakla beklenen programı Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu dünyaca ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu, Star müellifi Esra Elönü’nün sorularını cevapladı. Türkiye’de bir kesim tarafından kabul edilen ve genele dayatılan sanatçı profilini eleştiren Uğurlu, ‘Ülkemizde muteber bir sanatçı olabilmek için Yaradan’a uzak olacaksınız, Osmanlıyı sevmeyeceksiniz, Anadolu insanını aşağılayıp, ‘Göbeğini kaşıyan adam’ diyeceksiniz. Daha çok şey var bildiğim lakin onları söyleyemem. Ben artık takılmıyorum buna. Önümde bir nesil var. Ve bu nesil piyanoya çok istekli.’ değerlendirmesinde bulundu.
24 TV’de yayınlanan Arafta Sorular programının bu haftaki konuğu dünyaca ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu oldu. Müzik seyahatine nasıl başladığını anlatan Uğurlu, “Annem piyano çalardı. Doğduğumda meskende piyano vardı. Annem enteresan bir bayandı. Maneviyatı çok yüksekti, Cumhuriyet’e sahip çıkan, her türlü dünya görüşüne açık bir bayandı. 1960 yıllarında ağabeyimi tiyatro tiyatro dolaştırıp tiyatro sanatkarı olmasını isterdi. Eş olarak seçtiği adamdan da muhakkak zati. Türkiye’nin emsalsiz şairlerinden Halim Uğurlu’nun oğluyum.” tabirlerini kullandı.
İşte Uğurlu’nun Arafta Sorular programındaki açıklamalarından kimileri…
“YÜZLERCE KONSER VERDİM BENDEN BİR SATIR BAHSETMEDİLER””Tuluyhan Uğurlu, bu toprakları seven bir sanatçı olmanın bedelini ödedi mi?”
Yıllarca sansüre uğradığını belirten Uğurlu, “Bu toprakları seven bir sanatçı olmanın bedelini ödüyorum hala. Hesap o kadar yüklü ki hala ödüyor. Ben yıllarca sansürlendim. Yıllarca yok sayıldım. Keşke olmasaydı. ‘Bu çocuk neden çok Allah diyor. Sanki dinci mi?’ diye hakkımda sorular soruldu. Ben birtakım medya organlarında kara listedeyim. Yüzlerce konser verdim benden bir satır bahsetmediler. Onların dünya görüşüne karşıt olduğum için olabilir. Zira ben yıldız üzereydim. Benden beklentileri farklıydı. Kanunla, udla, neyle, kavalla konserler verdim. Doğu batı sentezini sevmezler. Bu oryantalizm değil, faşizmdir. Benim konserime gelen biri ‘Hocam inanılmaz bir bestecisiniz. Fevkalade müzikler lakin şu tahta modülünün orada ne işi var?’ dediği vakit bu faşizm olur. Bağlamayı kastederek söylüyorlar bunu. Her enstrüman bir medeniyeti temsil eder.” dedi.
“ÇAMLICA CAMİİ YALNIZCA İBADETHANE DEĞİLDİR. ÇAMLICA CAMİİ BİR ABİDEDİR”
Çamlıca Camii’ne ait değerlendirmelerde de bulunan Uğurlu, “Bir millet abideleriyle yaşar. Çamlıca Camii yalnızca ibadethane değildir. Onun çok dolup dolmaması kıymetli değildir. Çamlıca Camii bir abidedir, Cumhuriyetin timsalidir, Cumhuriyet yapıtıdır. İstanbul’un tepe noktalarından birine yapılmıştır. Bütün İstanbul’u kucaklar. Ayasofya’ya, Sultanahmet’e, Süleymaniye’ye selam yollar.” tabirlerini kullandı.
“ÖMER HALİSDEMİR’İN ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA ÖLENLERDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR””15 Temmuz’a neden tiyatro diyorlar. Sanatçı burada nasıl durmalı?”
“15 Temmuz’da şehitlerimiz için eser yazdım ve o yapıtı bütün üniversitelerde çaldım” diyen Uğurlu, “Ömer Halisdemir’in Çanakkale Savaşı’nda ölenlerden hiçbir farkı yoktur. Ben yiğit adamı çok severim. Canını hiçe sayan, başına geleceğini bilerek bunu yapan adam yiğit adamdır. Aslında işin gerisinde Amerika var. Hala niçin Amerika ile sıkı fıkı olmaya çalıştığımızı anlayamıyorum.” formunda görüş belirtti.
“YARADANA UZAK OLACAKSINIZ””Türkiye’nin kabul ettiği, muteber olan sanatçı prototipi kim?”
Türkiye’de bir kesim tarafından kabul edilen ve genele dayatılan sanatçı profilini eleştiren Uğurlu, “Ülkemizde muteber bir sanatçı olabilmek için Yaradan’a uzak olacaksınız, Osmanlıyı sevmeyeceksiniz, Anadolu insanını aşağılayıp, ‘Göbeğini kaşıyan adam’ diyeceksiniz. Daha çok şey var bildiğim lakin onları söyleyemem. Ben artık takılmıyorum buna. Önümde bir jenerasyon var. Ve bu nesil piyanoya çok istekli.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
