Varlık İdare Şirketleri Derneği, dünyanın önde gelen danışmanlık şirketi PwC ile topluma, iktisada ve ülkeye katkı sağlayacak, tüm paydaşların kazandığı yeni bir model önerisi sundu. Tahlil modelinin yararları ortasında, işsizlik oranında azalma ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) oranında artış üzere unsurlar öne çıkıyor.
Sektörün finans dünyası içindeki yerine dikkat çeken VYŞD Lideri Sezin Ünlüdoğan, “Varlık İdare Dalı yıllar içinde bankacılık kesimi ve ülke ekonomisindeki istikrarın sürdürülebilirliği için kıymetli bir rol üstlenmiştir. Bugün prestiji ile bölüm, satın aldığı 62,6 milyar TL anaparası olan tahsili gecikmiş alacaklar karşılığında bugüne kadar finans bölümüne 5,3 Milyar TL kaynak aktarmıştır. Alacakları VYŞ’ye devredilen 3 milyondan fazla müşterinin 1,2 milyonu finansal özgürlüklerine kavuşturulmuştur. Mevcut 2,1 milyon müşterimizin sıkıntılı alacaklarına tahlil yaratmak üzere 2000’den fazla bireye istihdam sağlamaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin 1,9 milyonunu ferdî, yaklaşık 250 bin adedini ticari müşteriler oluşturmaktadır.” diyerek güçlü bir VYŞ dalının iktisat ve ülke açısından değerini vurguladı.
PwC Danışmanlık Kısmı Lideri Sayın Serkan Tarmur ise neden bir tahlil modeline muhtaçlık duyulduğunu şu sözlerle aktardı, “Türkiye’de Tahsili Gecikmiş Alacakların yani TGA’ların toplamı 153 milyar TL civarındadır. II. küme yapılandırılmış, ödemelerinde gecikme olan yani sorunlu krediler tarafında ise 363 milyar TL yer almaktadır. Toplam krediler 3.5 trilyon TL olarak baz alındığında toplamın içinde 5 civarında TGA, 10 civarında ise sorunlu kredi görülmektedir. Özetle burada her 2 küme da toparlandığında 516 milyar TL’lik çözümlenmesi gereken bir kredi ölçüsü olduğu ortaya çıkmaktadır. Öte yandan pandemi ile birlikte 2020 yılını çok düşük bir büyüme görülmüştür. Şu anda da aşılama ile birlikte yılın II. yarısında toparlanma beklenilmekte lakin iktisattaki meşakkatlerin tesiri devam etmektedir. Bu bağlamda tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de sorunlu alacaklarda önümüzdeki devirde artış olacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede TGA satışlarının gelecek 3 yılda geçmiş 12 yılın toplamı kadar olması beklenmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak PwC tarafından tüm paydaşları da içeren ve tüm paydaşlar için kazan-kazan doğuracak bir model kurgulanarak tüm paydaşlara sunulmuştur.”
VYŞD Lider Yardımcısı Selçuk Tuncalı ise toplantıda modelin işleyiş ayrıntılarına değindi ve “Bu model hem TGA’lar hem de yakın izlemedeki krediler için tahsilat ve rehabilitasyon seçenekleri sunar. Bilhassa yabancı yatırımcıların çok kıymet verdiği segment tercihlerine nazaran ve portföy bazında yatırım yapma imkanı sağlar. Fon yapısı giriş/çıkış esnekliği sağlar ve alacakları korur. Farklı risk kümesinde menkul değer ihraç edilebilmesi bankaların TGA’larını ve yakın izlemedeki kredilerini daha kolay bir biçimde ve önemli bir ziyana maruz kalmadan elden çıkarmalarına imkan tanır. Bankaların kredi hacmini büyütmeye ve verimliliği artırmaya odaklanmalarını sağlar.” diyerek önerilen modelin avantajlarına vurgu yaptı.
Son olarak, VYŞD Lideri Sezin Ünlüdoğan, çözüm modelinin topluma, iktisada ve ülkeye katkısını şu formda özetledi; “Takipteki alacaklar sıkıntısının kapsayıcı tahlilinin, işsizlik oranını düşürmesi beklenmektedir. Örneğin takipteki kredilerin 7 azalmasının işsizlik oranında 2’den daha fazla azalmayı sağladığı gözlemlenmiştir. Ülkenin ve toplumun istikrarlı kalkınmasında kıymetli bir tesiri olan KOBİ ve gibisi ticari işletmelerin tahlile kavuşması ve faaliyetlerine devam edebilmelerinde tesirli rol oynayacaktır. Bankaların bilançosundaki faal (kredi) kalitesinin artması, sermayenin rahatlaması ve kredi verme iştahının artması, kredi arzındaki büyümeyi tetikleyecektir. Artan kredi hacminin ve daha olumlu bir ekonomik durumun tetikleyeceği düşük faiz oranları kuruluşları daha fazla yatırım yapmaya teşvik edecektir. Yatırımların, üretimin ve tüketimin artması sonucu GSYİH’nin büyümesi beklenmektedir – örneğin takipteki kredilerin 7 azalması sonucu GSYİH büyüme oranının 1,5 arttığı gözlemlenmiştir. Takipteki alacakların tahlilinin ekonomik durumu güzelleştirerek, vergi gelirlerinin artmasından ötürü devletin bütçe gelirini arttırarak, kamu faydasına da katkı sağlaması beklenmektedir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
